SANAL DÜNYANIN DÜŞÜNCE VADİSİ
Sanal Dünyanın Düşünce Vadisi  
  Ana Sayfa
  Forum
  İletişim
  Ziyaretçi defteri
  Aysız Bozkırların Kavruk Çocuğu
  Davraz Edebiyat
  Öfkemi Haykırır Suskunluklarım
  Özcan İŞLER Şiirleri
  Sanal Sanat
  Yalnız Kurt
Zamana Not Düşüyorum
Forum
=> Daha kayıt olmadın mı?

Sanal Dünyanın Düşünce Vadisi

Forum - Ya Olduğun Gibi Görün Ya Göründüğün Gibi Ol

Burdasın:
Forum => Tartışma konumuz => Ya Olduğun Gibi Görün Ya Göründüğün Gibi Ol

<-Geri

 1 

Devam->


Özcan İşler
(şimdiye kadar 15 posta)
07.12.2011 08:49 (UTC)[alıntı yap]
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN YA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL!
( Hz. Mevlana)

İnsanlık takviminin eskimesi ile birlikte kişilerimizin”olduğu gibi görünmek”ya da “göründüğü gibi olmak”konusunda başarılı sınav verememekte olduğu gerçeği belirgin olarak ortaya çıkmıştır.Ne yazık ki, bu iki unsur artık eskisi kadar günlük hayatımızda yerini bulmuyor. İnsanlarımızın yaşadığımız çağa göre, durumlarını samimi olarak değerlendirmelerini beklememiz hayal gibi bir şey oluyor.Kaçımız, şu sıralanabilecek soruları samimi olarak cevaplayabilir?Yaşamak nedir?Yaşamdaki rolümüzün durumu nedir?Yaşamdaki gayemiz nedir?Hedeflerimiz nedir?iyi bir yaşam için neler yapmamız gerekir ve neler yapmaktayız? Olduğumuz gibi görünebiliyormuyuz,yoksa,göründüğümüz gibi olmakta başarılı mıyız?Tabi soruları genişletmek ve sayısını çoğaltmak kolayca yapılabilir. Soruları kolayca ve olması gereken şekilde cevaplayabilmek için, kendi kendimizi eleştiriye tutmağı yapabilmeliyiz. Eskilerin dediği “vicdan muhasebesini” yapabilmeliyiz. Eksikliklerimizi gidermede ve daha iyi olmada kendi kendimizin amansız takipcisi olmalıyız.
Bu gün için,acaba “olduğu gibi görünmek” ve “göründüğü gibi olmak” yönünden kaçta kaçımız geçer not alabiliriz? Bu geçer not alanların çok yüksek olduğu bugün için söylenebilir mi? Hiç sanmıyorum ki? Geçer not alabilecekler büyük nispetlerde olsun. Burada tespit edilecek olan nisbet, toplum sağlığının ölçüsüdür. Bu nisbet ne kadar yüksek olursa, o toplum da o kadar sağlıklıdır. Toplum sağlığının ne kadar önemli olduğunu belirtmeye lüzum yok .Ancak, toplumun durumundan şikayetçi olan biz kişiler olarak, öncelikle kendilerimizi özlediğimiz topluma layık hale getirmemiz gerçeğini kabul durumu ile karşı karşıya gelmekteyiz. Kimi kişiler, olması gereken durumu çağdaşlık ile ifadeye kalkışıyorlar.oysa, öncelikle çağdaşlık bir zaman biriminde oluşu. Oluşumu göstermekdedir ya neyse geçelim işin burasını …
Toplumumuz diğer dünya toplumları gibi büyük bir bunalım geçiriyor. Artık sınırlar eskisi gibi aşılmaz değil. Fikir akımları dağılımı yıllar istemiyor, anında o toplumdan öbür topluma farkında olunmadan geçiveriyor.Televizyon ,internet, medya ve basın,çok şeyi artık istediğimiz gibi tetkik edebilmemize sunuyor. İstesek de istemesek de dünya önümüze açılıyor. Artık hiç kimse sadece kendi ülkesinde yaşamıyor, bir bakıma her ülkede yaşadığını anlıyor, bir bütün dünyanın tek kalp gibi attığını hissediyor.
Ama an geliyor ki,çoğumuz bütün bunlara karşın, kendimize göre düşünülüp düşünülmemesine göre değerlendiriveriyoruz, değil mi? Gün geliyor,doğrudan da gerçekten de kaçıyoruz. Ama işimize geldiği an, gerçeği de doğruyu da başımızın tacı ediyoruz! Söz söyletmek istemiyoruz, duymak istediklerimiz dışında.
Ve sonunda, kendimiz için istediklerimiz yüzünden,başkaları da istiyor diye gerçekten uzaklaşır hale geliyoruz. Üzülüyoruz, moralimizi bozuyoruz. Başlıyoruz karamsarlığa .. peki, ne olacak bu toplumumuzun geleceği, diyoruz? Şüphesiz, böyle gelmiş böyle gider, sözüne itibar edecek değiliz. Esasında. Bu sözün itibar gördüğü toplum, kişiler ne yazık ki kayıpta olanlardır. Hayatın yaşamanın manasını kavrayamamışlardır.
Bazı istisnalar dışında, pek çoğumuzun iyi niyetler içinde olduğu gerçek. Tek tek konuşulduğu zaman, insanlar yelpazesininen ucundan diğer en ucuna kadar herkes iyi şeyler söylemekte, iyi duygular ileri sürmekte. İşte o zaman akla geliveriyor, peki niye o zaman, bu kopukluklar, anlaşmazlıklar, sevgisizlikler,ayrılıklar,yaralamalar, öldürmeler?
Bence bunun tek cevabı vardır; ya bazılarımız olduğu gibi görünmüyorlar ya da göründükleri gibi değillerdir! Toplumların sağlıksızlığını da burada aramak gereklidir. Bu bakımdan,toplumların arzulanan iyi yerlere ulaşabilmesi için hepimizin, birbirimizin denetleyicisi olmak zorundayız.Kişilik sapmaları gösteren, görünüş ve yaptıkları işlerle, hareketlerle hakiki karakterlerini ortaya koyamayanları iyice tesbit ile, toplumumuzun yozlaşmaması bakımından, onları etkisiz hale getirebilmeliyiz!
Unutmamamız gereken bir nokta da,bu gibilerin iyi birer demagoji ustaları olduklarıdır. Toplumumuza karşı,ailemize, arkadaşlarımıza ve bizzat kendimize karşı saygımızı ve sorumluluklarımızı en iyi şekilde yerine getirebilmek için, önce kişiler olarak kendimizi öz eleştirilerden başarılı çıkartabilmeliyiz. Bilindiği üzere, temiz vicdanlar ve mantık bu konuda şaşmaz terazilerdir.

Ayşe B Yıldız



Bütün konular: 220
Bütün postalar: 220
Bütün kullanıcılar: 5
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
Sanal Dünyanın Düşünce Vadisi  
   
 
 
 
Bugün 58 ziyaretçi (124 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol