Sanal Dünya (şimdiye kadar 128 posta) | | YAŞAMA SEVİNCİ
Küçük kağnılarımız ardında, tahta atın,
Toz çamur sokaklarda hep yanardık, üşürdük.
Kan revan tatlarını tatmamıştık hayatın,
Düşünmeden, bir dilim ekmeği bölüşürdük.
Tarlalarda çapacı, orakta başakçıydık,
Harmanlarda dönerdik, düvenlerin üstünde.
Meraların çobanı, bağların bekçisiydik,
Unuturduk görevi kuş, kelebek peşinde.
’Sonumuz ne olacak? ’ Diye derdimiz yoktu,
Toprağın çocuğuyduk, tabiat evimizdi.
Zehirli bacalardan nefret yükselmiyordu,
Nefeslerimiz berrak, kalbimiz saf temizdi.
Zamanı öldürürdük, en tatlı demlerinde,
Pişmanlıktan uzaktı, hislerimiz o anki.
Duaya açtığımız avuçlar dil ritminde,
Bütün günahımızdan arındırırdı sanki.
Kırmızı, beyaz titrek kuyruklu uçurtmalar,
Uçsuz bucaksız kırda gökleri selamlardı.
Yüzünü dönmemişti bembeyaz boş sayfalar,
Heyecanı sönmemiş, yüreklerimiz vardı.
Hele yaz mevsiminde uzun günler yetmezdi,
Ayaydın akşamlardan, gecelere taşardık.
Aç susuz yorulmazdık, oyunumuz bitmezdi,
Ufuklarla sınırlı dünyamızda yaşardık.
Oyuna döndürürdük, yaptığımız her işi,
Bir işi başarmanın gururuyla coşardık.
Aldırmazdık rüzgâra, fark etmezdik güneşi,
Yaşama sevinciyle güler, oynar koşardık.
Özcan İşler |